Bakan Avcı, Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni´ne katıldı  
Bakan Avcı, Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni´ne katıldı

Bakan Avcı, Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni´ne katıldı

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni´ne katıldı.

Bakan Avcı, Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni´ne katıldı

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ATO Congresium´da düzenlenen 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni´ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte katıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl mezun olacak yabancı 4 bin öğrenciyle Türkiye´deki üniversiteleri bitiren uluslararası öğrenci sayısının 60 bine ulaştığını belirterek yabancı öğrencilerin Türkiye´de öğrenim görmesinin yolunu açanlara teşekkür etti.

Erdoğan, "Ülkede böyle bir hizmeti vermenin az da olsa emeği geçen bir hadimi olmanın da mefahirliğini yaşıyoruz. Bundan dolayı da ayrıca mutluyuz. Zira öyle bir ecdadın torunlarıyız. Bu mirası bu şekilde yüklendik. İnşallah bu şekilde devam ettireceğiz. Halen eğitimleri sürdüren 70 bin uluslararası öğrenciyle birlikte düşündüğümüzde Türkiye´nin bu anlamda giderek güçlenen bir marka haline geldiğini görüyoruz" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi: "Unutmayın zekât, sadaka verdikçe artar. Ben bu tür hizmetleri aynı noktada görüyorum. Eğittikçe, verdikçe inşallah bunun bereketi çok daha fazlasıyla artar. 2 yıl önce dünyadaki en az gelişmiş ülkelere 45 milyon dolar yardım eden bir Türkiye, bugün 4,5 milyar dolar yardım ediyorsa, verdikçe arttı, azalmadı. Daha iyi bir yere geldi. Ben bunu da böyle görüyorum. Türkiye´deki üniversitelerden mezun olup, 160 ayrı ülkede kendi ülkelerine hizmet vermenin çabası içinde olan tüm kardeşlerimi kutluyorum. Halen eğitimlerini sürdüren öğrenci kardeşlerime, gençlerimize başarılar diliyorum. Gerek mezunlar, gerek öğrencilere şunu tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum, biz Türkiye olarak sizleri hiçbir zaman unutmayacağız. Sizler de bizleri unutmayın. Aramızdaki kardeşlik ilişkisini daima güçlü tutmak için her türlü gayreti göstereceğiz. Türkiye´de öğrenim gördükten sonra ülkesine dönen her bir kardeşimi bu ülkenin oradaki fahri elçisi olarak görüyorum. Aynı şekilde burada eğitimlerini sürdüren her bir öğrenci kardeşimi de ülkelerinin ve toplumlarının Türkiye´deki fahri temsilcileri olarak kabul ediyorum." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küreselleşme gerçeğinin tüm toplumların ortak tarihi, kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasi değerler etrafında birlikte hareket etmesini zorunlu kıldığına dikkati çekerek şunları söyledi: "Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar, Kuzey Afrika, Kafkaslar zaten daha düne kadar aynı tarihi, aynı medeniyet değerlerini paylaştığımız coğrafyalardır. Bizim milletimiz, yüzyıllar boyunca dünyanın en büyük, en güçlü devletlerine sahip olduğu halde, geçmişinde sömürgecilik ayıbı olmayan belki de tek toplumdur. Bugün de dış politikamızın ana ekseninde dünyanın neresinde mağdur, mazlum varsa ona el uzatma anlayışı vardır." 

"Dünyanın en eski eğitim kurumlarına ev sahipliği yapan topraklar, yeniden aynı misyonu üstlenmenin çabası içindedir" ifadesini kullanan Erdoğan, son 12 yılda 76´dan 193´e çıkan üniversite sayısı ve 800 bine ulaşan öğrenci kapasitesi ve artan barınma, burs imkânlarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu çerçevedeki önemli projelerden birinin de Türkiye Bursları Projesi olduğunun altını çizerek, 182 ülkede 100 bin başvuru alındığını kaydetti.

Türkiye´de öğrenim gören yabancı öğrencilerden bazılarının ülkelerindeki Türkiye Büyükelçiliklerine müracaatlarına ilişkin hikâyeleri anlatan ve Afrika´daki ortalama yaşam süresinin 45-50 yılı ancak bulduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için bu bölgelerden gelen öğrencilerin büyük bölümü öksüz ve yetim. Türkiye Bursları sadece sağladığı eğitim imkânıyla değil, işte bu şekilde öksüzün, yetimin elinden tutulmasına vesile olmasıyla da ayrıca değerlidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye burslarıyla eğitim alan ve aralarında ülkelerinde bakan veya üst düzey yönetici olan çok sayıda gencin bulunduğunu belirterek, ziyaret ettiği ülkelerde bu öğrencilerle karşılaştığında çok mutlu olduğunu ifade etti.

Türkiye Bursları Projesinde emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, "Bu hizmetlerin inancımıza, tarihimize, kültürümüze yakışır şekilde sürdürülmesi konusunda bugüne kadar arkadaşlarımıza her türlü desteği verdim, bundan sonra da vermeye devam edeceğim" diye konuştu.

Türkiye´nin güçlenmesinin kendi vatandaşları kadar tüm dost ve kardeş toplumlar için de yeni bir ümit ışığının yanması anlamına geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Coğrafyaları sadece doğal zenginlikleriyle ticari ve stratejik önemleriyle değerlendirme anlayışı insanlığa büyük zararlar verdi. Sömürgecilik ve kölelik şekil değiştirerek ama aynı mantıkla maalesef varlığını ve etkinliğini bugün de sürdürüyor. Batı´da israf edilen gıdanın Afrika´da tüm açları doyuracak miktara ulaştığı bir düzenin sürdürülebilmesi mümkün değildir. Orta Afrika´daki Victoria Gölü´nden çıkan balıklar konteynerlerle Batı ülkelerine gönderilirken bunların kılçıklarının bile bölgede yaşayan insanlara çok görüldüğü bir düzeni kabul etmemiz mümkün değildir."

 

"Her gönüle ulaşmanın çabası içinde olacağız"

Altı petrol, altın, elmas ve daha bir çok değerli maden kaynayan toprakların üzerindeki insanların, sefalet içinde yaşadığı bir düzeni adaletli bulmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir tarafta emeklilik yaşının 70 olduğu, diğer tarafta ortalama insan ömrünün bunun ancak yarısını bulduğu ülkeler aynı dünya üzerinde huzur içinde yaşayamaz. Gece uzaydan dünyaya bakıldığında kimi yerler ışıl ışıl yanarken, kimi yerler derin bir karanlığa boğulmuşsa burada bir sorun var demektir. Dünyadaki 6 milyar insanın sadece bir milyarın refahı için çalıştığı bu sistem, eninde sonunda tıkanmaya, çökmeye mahkûmdur" diye konuştu.

Türkiye´nin konumu itibarıyla sadece ulaşım güzergâhı olmadığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her bakımdan Doğu´yla Batı´nın geçiş noktası olan Türkiye bu konuda tarihi olarak sorumluluk sahibidir. Biz işte bunun için ´Dünya 5´ten büyüktür´ diyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere dünyadaki haksızlıkları, adaletsizlikleri önleme konusunda öncülük yapması gereken kurumların öncelikle kendilerini ıslah etmeleri gerekiyor. Kendi yapıları adaletsizlik üzerine kurulu olan kurumların dünyada adaleti sağlamak için hizmet vermeleri düşünülemez. " 

 

"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy´un, "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem" şeklindeki mısralarını okuyarak, şunları söyledi:  "Biz buyuz, biz coğrafyanın ve tarihin üzerimize yüklediği sorumluluğu yerine getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızla, TİKA´mızla, Yunus Emre Enstitümüzle, AFAD´ımızla, Kızılayımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla dünyanın her yerinde insanlığın mazlumların hizmetindeyiz. Akan her gözyaşına, ağlayan her bebek sesine, yükselen her yardım feryadına, mahzun kalmış her gönüle ulaşmanın çabası içinde olacağız. 

Arakan´daki Müslüman´dan, Irak´taki Ezidi´ye kadar yardıma ihtiyacı olan her mazluma, başka hiçbir kritere bakmaksızın el uzatmayı sürdüreceğiz. Yunus Emre´den aldığımız ilhamla gönüller yapmak için Mevlana Hazretlerinin söylediği gibi ayağımızı bu ülkeye sabitleyip tüm dünyayı dolaşmaya devam edeceğiz. Bu bakımdan çok önemli bir müktesebat ortaya çıktı. Önümüzdeki dönemde bu birikimi çok daha ileriye taşımak, yürütülen çalışmalardan çok daha yüksek verim elde etmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz."

Bu yıl mezun olan 20 başarılı öğrenciye hediyelerini takdim etmek için sahneye çıkan Erdoğan, öğrencilerle "Rabia selamı" verdi. Erdoğan, hediyeleri verirken öğrencilerle kısa süre sohbet etti ve fotoğraf çektirdi. Törenin ardından öğrenciler, mezuniyetlerini keplerini fırlatarak kutladı.

Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın eşi EmineErdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Adalet eski Bakanı Bekir Bozdağ, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ile Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç katıldı.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.